top of page
  • Yazarın fotoğrafıhseturkiye

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Jeotermal Elektrik Enerjisi Nedir?

Jeotermal Elektrik Enerjisi Nedir?


Jeotermal enerji santrallerin yerkürenin derinliklerindeki sıcak suyun ısı enerjisinden yararlanma yoluyla yenilenebilir ve temiz enerji sağlayan teknolojiler içermektedir. Sondaj kuyusu açılarak yüzeye çıkarılan sıcak suyla birlikte çeşitli gazlar da açığa çıkmakta ve insan sağlığı ve çevre açısından risk oluşturmadan yönetilmeleri gerekmektedir. Günümüzde jeotermal santrallerde kullanılan teknolojiler, çevresel riskleri en aza indirecek yönde geliştirilmekte; hem üretim verimi hem de çevresel güvenlik sağlayacak yönde iyi uygulamalar elde edilmektedir.


Jeotermal santrallerle ilgili en önemli unsurlardan biri de jeotermal havzalardaki çok sayıdaki tesisin yarattığı kümülatif etkilerdir. Her proje kendi içinde değerlendirilirken, bir yandan da kümülatif etkiler dikkate alınarak, proje alanındaki doğal ve sosyo-ekonomik yapıya özgü olarak tedbirler tasarlanmalı ve diğer projelerle eşgüdüm içinde yönetilmelilerdir.


Bugünkü kapalı çevrim teknolojileri ve re-enjeksiyon yapılarıyla jeotermal enerji santrallerinin olumsuz etkilerini en aza indirmek mümkün olmaktadır.


Her ne kadar yenilenebilir enerji üretim yöntemi olsa jeotermal akışkan içindeki karbondioksit ve hidrojen sülfür gazının atmosfere salımı konusu dikkate alınmalı, metan gazı ile birlikte bertarafı için özellikle geri-kazanıma dayalı yöntemler projelere entegre edilmelidir.


Yüksek konsantrasyonlardaki hidrojen sülfür gazı öldürücü düzeyde zehirli, alevlenebilir, aşındırıcı bir gazdır. İş sağlığı ve güvenliği açısından sürekli izlenmeli ve gerekli koruyucu tedbirler alınmalıdır.


Sondaj kuyusundan çıkan gazın sürekli olarak havalandırma yoluyla tahliyesi doğru bir uygulama olarak görülmemektedir. Sondaj sahasında acil bir durumda, başka alternatif yoksa, gazın yakılması gerekecektir.


Jeotermal enerji santrallerinin sera gazı emisyonu etkisi de ayrıca dikkate alınması gerekli önemli bir faktördür. Jeotermal buharın içerdiği karbon dioksit ve diğer yoğuşmayan gazlar akışkan rezervuar koşullarında yüksek basınç altında iken çözünmüş durumdadırlar. Karbondioksitin atmosfer salınmasını önlemenin yollarından biri kondenserden kompresörler aracılığı ile tutulan gazın kuru buz üretim tesisine gönderilmesidir. Ancak kuru buz pazarının belli bir doygunluğa ulaştığı durumda farklı seçenekler aramak söz konusu olacaktır. Karbondioksitin tekrar jeotermal rezervuara enjeksiyonu da bir alternatif olarak kullanılabilmektedir. Burada önemli olan santralin fayda-maliyet analizi çerçevesinde ekonomik olarak çalışması ve yatırımın sera gazı etkisinin önlenmesidir.


Ülkemizde özellikle Aydın ve Manisa-Alaşehir bölgelerinde Jeotermal Enerji Santralleri dikkat çekmektedir. Bölgelerde bulunan jeotermal enerji sayesinde bu bölgelerde yapımı planlanan daha onlarca tesis bulunmaktadır.

Jeotermal enerji tesislerinin en fazla Hava ve Su Kirliliklerine etkileri vardır.


Hava Kirliliğine Olası Etkileri Nelerdir?


Derinden çıkarılan sıcak jeotermal suların içinde bikarbonat iyonları formunda çözünmüş karbondioksit bulunur. Jeotermal sıvı yüzeye çıkartıldığında ve suyun basıncı düşürüldüğünde kalsit (kalsiyum karbonat) depolanması başlar, karbondioksit ve hidrojen sülfür açığa çıkar.

  • Açık dolaşım sistemlerinde metan gazı emisyonu

  • Cıva, radon, arsenik gibi kirleticilerin emisyonu

  • Jeotermal sıvının çıkarılması sırasında H2S (hidrojen sülfür) gazı emisyonları ve koku oluşumu

  • Kompresör, pompa, kazan, türbin gibi makine-ekipmanın çalıştırılmasından kaynaklı NOx ve SOx emisyonları

Etki Azaltıcı Tedbirler Kapsamında Neler Yapılabilir?

  • Sondaj sırasında inşaat, araç hareketliliği nedeniyle ortaya çıkan toz emisyonlarının uygun yöntemlerle azaltılması (sulama, kapalı sistmlerin kullanılması, vs.)

  • Sondaj sırasında açığa çıkan metanın tutulması ve geri-kazanımı için tedbirler alınması

  • Yoğuşturulamayan gaz içerisinde bulunan hidrojen sülfür gazının gideriminin sağlanması

Su Kirliliğine Olası Etkileri Nelerdir?

  • İnşaat işlerinde (sondaj kuyusu, beton tesisi, vb.), toz kontrolünde ve temizlik amaçlı bakım işlerinde su tüketimi

  • Yüzey suları ve yeraltı sularının kirlenmesi (atık depolama alanlarından ve kimyasal veya yakıt dökülmeleri ve depolama alanlarında sızıntıların yağış yoluyla su kütlelerine taşınması)

  • İnşaat aşamasında çalışanlarından kaynaklı evsel atıksuların oluşması

  • Kazılar ve sondajlar nedeniyle proje alanı ve çevresindeki drenaj yapısının ve su tablasının bozulması

  • Kuyu patlamaları ve boru patlamaları sonucu zehirli ve ağır metal ve diğer kirleticiler içeren jeotermal sıvı ve kimyasalların akiferlere karışması

Etki Azaltıcı Tedbirler Kapsamında Neler Yapılabilir?

  • Bölgedeki su kaynakları kullanımında bölge halkı ihtiyaçlarının dikkate alınması

  • Kirliliği önlemeyi ve kontrol etmeyi amaçlayan etki azaltma tedbirleri (Toprak ve Jeoloji için açıklananlarla çok benzerdir)

  • Atık Yönetim Planı, Tehlikeli Madde Yönetim Planı

  • Sondaj alanı yüzey suyu drenajının yapılması

Bitkiler ve Hayvanlar, Eko sistemler, Peyzaj ve Korunan Alanlar Üzerine Olası Etkileri

  • sondaj sahaları, boru güzergahları, saha içi depolama alanları, tesisler ve erişim yolları için arazi hazırlamadan kaynaklı bitki örtüsü ve ormanlık alan kaybı

  • ekosistem ve canlı yaşam unsurlarının (nadir, tehdit altında veya nesli tükenmekte olan türlerin yuvalama yerlerinin ve/veya yüksek biyolojik çeşitliliğin/hassas yaşam alanlarının) kaybedilmesi

  • Flora ve fauna ve ekosistemler üzerinde etkiler

  • Drenaj sularının kontrol edilmediği durumlarda çevredeki su kütlelerine taşınan kirlilik ve etkileri

  • Toz ve gürültü yayılımının hassas habitat ve ekosistemler üzerine etkiler

Etki Azaltıcı Tedbirler Kapsamında Neler Yapılabilir?

  • kesilen çalı ve ağaçların yaşam alanı oluşturduğu fauna bileşenlerinin tür bazında koruma stratejilerinin saptanması ve izlenmesi,

  • nadir, tehdit altında veya nesli tükenmekte olan türlerin yuvalama yerlerinin saptanması, izlenmesi ve taşınması

  • türlerin üreme, yavrulama, kışlama gibi hassas mevsimlerinde veya günün bazı saatlerinde inşaat faaliyetlerinin önlenmesi veya bu dönemleri dikkate alarak programlanması


Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page