top of page
  • Yazarın fotoğrafıhseturkiye

WWF-Türkiye'den Belediye Başkanlarına, Yeşil Geleceğimiz İçin Belediyelerin Rolü ve 6 Önemli Adım!

Güncelleme tarihi: 9 Nis

WWF-Türkiye, 31 Mart yerel seçimleri öncesi doğayla uyumlu yaşam için belediye başkan adaylarına yönelik taleplerini açıklamıştı. Belediyelerin iklim krizi ve doğal afetlere dirençli, sürdürülebilir kentler oluşturmadaki rolüne vurgu yapılması da dikkat çekici bir durumdu. İklim dostu kent kavramının hayata geçirilmesi, çevre ve yaşam kalitesi açısından önemli bir adım olabilir. Ancak belediyeler bu konu ile ilgili ne kadar ilgililer?


Doğa dostu kentler için neler yapılmalı?

İklim kriziyle mücadele ulaştırmadan altyapıya, kent planlamasından sosyal desteklere bütün çalışma alanlarının merkezine oturtulmalı


Türkiye'nin iklim kriziyle mücadelesinde, ulaştırmadan altyapıya, kent planlamasından sosyal desteklere kadar tüm alanları merkeze alması gerekiyor. Ülkedeki nüfusunun yüzde 77'si kentlerde yaşıyor ve bu durum, özellikle kentleri iklim krizine karşı son derece hassas hale getiriyor. İklim krizine neden olan emisyonları azaltmak için fosil yakıtlardan uzaklaşılması, yenilenebilir enerjinin daha yaygın hale getirilmesi, enerjiyi daha verimli kullanabilen binaların teşvik edilmesi, raylı sistemlerin geliştirilmesi ve kent planlamasının revize edilmesi gibi önemli dönüşümlere ihtiyaç var. Ayrıca, iklim krizinin etkilerine en fazla maruz kalan gruplar, örneğin düşük gelirli bireyler, yaşlılar ve çocuklar gibi hassas grupların sağlık, enerji ve su gibi temel ihtiyaçlarının da gözetilmesi önemlidir.


İklim riskleri haritalandırılarak kırılgan gruplar belirlenmeli


Türkiye'de iklim krizinin etkileri her geçen yıl daha da artıyor. Özellikle sıcaklık rekorlarının kırıldığı yaz ayları, ileri yaşta olanlar ve çocuklar için artan sağlık riskleri oluşturuyor. Azalan yağışlarla birlikte suya erişimde zorluklar yaşanıyor ve ani yağışlar sel ve taşkınlara neden oluyor. Bu gibi risklere hangi bölgelerin ne ölçüde maruz kalabileceği ve bu risklerin hangi grupları en çok etkileyebileceği konusunda bilimsel verilerle desteklenmiş öngörü çalışmaları yapılması gerekmektedir.


Doğa temelli çözümler önceliklendirilmeli


Yeşil çatılar, yeşil koridorlar, kent ormanları, yağmur bahçeleri ve doğal akarsuların restore edilmesi gibi çözümler, kentin serinletilmesi, suyun depolanması, taşkın riskinin azaltılması gibi bir dizi fayda sağlayarak iklim krizine uyumu kolaylaştırır ve kentin direncini artırır. Ayrıca, hava kalitesini artırır, kent sakinleri için çekim alanları oluşturur ve doğal alanlar yutak işlevleriyle karbondioksit emisyonlarını da engeller.



Kentin karbon ayak izi hesaplanmalı ve azaltmaya yönelik bilim temelli hedefler belirlenmeli; hedefler somut ve sayısallaştırılmış eylemlerle desteklenmeli


Enerji dönüşümü önceliklendirilmeli


Bu önlemlerle ilgili olarak, kamu binalarının çatılarına güneş paneli uygulamaları gibi yenilenebilir enerji üretim kapasitesini güçlendirmek için çatışma yaratmayacak alanlarda çalışmalar yapılmalıdır. Yeni binalar ve tadilat gerektiren binaların çatılarına güneş paneli uygulanması teşvik edilmeli ve kademeli olarak zorunlu hale getirilmelidir. Ayrıca, enerji çözüm masaları kurularak, vatandaşlar ve yerel işletmeler enerji tasarrufu konusunda bilgilendirilmeli ve desteklenmelidir. Enerji yoksulluğuyla mücadele edilmesi için düşük gelirli gruplara yönelik enerjiye erişim destekleri geliştirilmelidir. Yenilenebilir enerji projelerine yönelik izin süreçleri kolaylaştırılmalı ve enerji verimliliği uygulamalarına yönelik eğitim programları geliştirilerek istihdama ve teknik kapasite gelişimine katkı sağlanmalıdır.



29 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page