top of page
  • Yazarın fotoğrafıhseturkiye

Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı Araştırması Yapıldı.

Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı


Temiz Hava Hakkı Platformu ve Yaşama Dair Vakıf (YADA) işbirliği ile gerçekleştirilen “Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı” araştırmasının sonuçları açıklandı.


Temiz Hava Hakkı Platformu Nedir?


Çevre sağlıktır diyerek bir araya gelen doğa ve yaşam savunucuları olarak, insan ve doğa üzerindeki uzun vadeli etkileri hesaplanmadan izin verilen kömürlü termik santrallerin önümüzdeki en az 40 yıl boyunca binlerce kişinin sağlığı ve hayatını karartmasını engellemek için bir araya gelen bir topluluk. Hava kirliliğinin sağlık etkileri konusundaki bilgi ve deneyimlerinizi kamuoyuna ve karar vericilere aktararak, temiz hava hakkımızı savunmak için hep birlikte mücadele eden bir topluluk olarak tanımlayabiliriz.



Çalışma Ne Amaçla Yapıldı?


YADA Vakfı olarak 2022 yılında yürütülen “Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı” araştırması, genelde Türkiye’de hava kirliliğine, özelde kömür yakıtlı termik santrallere yönelik algının resmedilmesi hedefiyle gerçekleştirildi. Araştırma kapsamında masa başı çalışması-söylem analizi, Türkiye temsili yüz yüze anket çalışması, uzmanlar ve farklı profilleri temsil eden yurttaşlarla derinlemesine görüşmeler yapılarak, sonuçları tartışılan bir paydaş tasarım atölyesi gerçekleştirildi.


Raporda Öne Çıkanlar


  • Ailelerin yüzde 87,4’ü çocuklarının hava kirliliği yüzünden sağlık sorunları yaşamasından kaygılı.

  • Her dört kişiden biri ailelerinde ve çevrelerinde kirli hava sebebiyle hastalığa yakalanan biri olduğunu belirtiyor.

  • Hava kirliliğine en çok sebep olan sektörler sanayi, madencilik, ulaşım, inşaat, enerji olduğu düşünülüyor.

  • Toplumun yüzde 58,6’sı termik santrallerin kapatılmasını destekliyor.

  • Nüfusun yüzde 60,4’ü son 10 yılda hava kirliliğinin arttığını düşünüyor.

  • Toplumun yüzde 73,8’i hava kirliliğinin sonucunun ölüm olabileceğinin farkında;

  • Toplumun yüzde 86’sı yaşadığı şehirdeki hava kalitesini merak ediyor.

  • Ancak insanların neredeyse tamamı (yüzde 97,3) hava kalitesi hakkında bilgiye kolay ulaşamadığını belirtiyor.


Türkiye’de Hava Kirliliği Algısı Raporunda Özeti Nedir?


Rapor, Türkiye’de hava kirliliği algısının anlaşılması amacıyla hem niteliksel hem de niceliksel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı, konuyu kapsamlı bir şekilde ele alacak şekilde tasarlanmış araştırmanın analiz raporudur.


Araştırma üç temel aşamada gerçekleşti:


1. Masabaşı çalışma – Söylem analizi çalışması: Bu aşamada internet ortamında hava kirliliği kavramı etrafındaki paylaşım ve tartışmalar derlenerek özellikle konunun farklı profillerdeki karşılığının keşfi hedeflendi. Bu keşif araştırmanın diğer kısımlarındaki profilleme çalışmasına da zemin hazırladı.


2. Niteliksel çalışma: Araştırmanın bu aşamasında kamu, kanaat önderleri ve STK temsilcilerinin de içerisinde olduğu 45 kişiyle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirildi. Bu görüşmelerden elde edilen izlenimler raporun genel çerçevesini ve akışını şekillendirdi. Niteliksel araştırmadan elde edilen verilerle niceliksel araştırma verilerinin analizinin güçlendirilmesi mümkün oldu.


3. Niceliksel çalışma: Türkiye çapında 1503 kişiyle yüz yüze anket çalışması gerçekleştirildi ve bu anket çalışmasının sonuçları yaş, cinsiyet, bölge gibi farklı değişkenlerle karşılaştırılarak değerlendirildi. Tüm bu çalışmanın sonucunda bize kalan en önemli noktaları şöyle özetlemek mümkün:


→ Çevrecilik en genel anlamıyla sahiplenilen ama içi doldurulmayan bir kavram. Kişilerin bu kavramla halihazırda kurdukları yakınlık ve özdeşliğin gerekli bilgi birikimiyle desteklenmesi konusunda alanda çalışan kişi ve kurumlara önemli bir iş düşüyor.


→ Çevre ve kalkınma kavramları bir ikiliği temsil ediyor. Çevre kendi başına sahiplenen bir kavram olsa da kalkınma ve ekonomik büyüme için çevreye zarar verme ihtimalinin karşısında güçlü kalamıyor. Meseleyi bu ikilikten kurtaran, ara yolları gösteren bir dile ve bilgiye ihtiyaç var.


→ Hava kirliliği önemseniyor ve hava kirliliğine neden olan faktörler konusunda farkındalık yüksek. Hatta hava kirliliğiyle ölümler arasında ilişki kuruluyor, ailesinde ölüm yaşandığını ifade edenlere bakıldığında ciddi bir rakam söz konusu. Ancak tüm bu farkındalık, harekete geçme konusunda yeterli olmuyor. Kişiler endişelendikleri bu konuda ne yapacaklarını bilmiyorlar.


→ Hava kirliliği doğrudan bu alanda çalışan sivil toplum hariç diğer sivil toplumun gündemine tam olarak girmemiş. Ölümlerle de ilişkilendirilen böylesi bir tecrübenin insan hakları, yoksulluk gibi farklı tematik alanlarda çalışan sivil toplumun gündemine de girmesi kritik. Bu alanda da faaliyetlere ihtiyaç var.


→ Hava kirliliğiyle ilgili özel sektörün rolü biliniyor, özel sektörün değişim konusundaki muhtemel yüküne işaret ediliyor. Aynı zamanda belediyelerin de bir payı olmakla birlikte zorunlu ve bağlayıcı mevzuatın eksikliğine işaret ediliyor.


→ Siyasi figürler ve siyasi partiler ise oyuna hala girmemiş. Bu alanda çalışma yaptığı bilinen siyasi parti neredeyse yok. Siyasi partilerin gündemine konuyu sokmak önemli bir alan olarak karşımıza çıkıyor.


Kısacası, çevre meseleleri ve özelde hava kirliliği birincil olmasa da toplumun gündeminde. Bu gündemin bilgi ve gerekli araçlarla desteklenmesi en öncelikli ihtiyaç olarak öne çıkıyor.


Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.


Kaynak:

https://www.temizhavahakki.org/





16 görüntüleme0 yorum

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page