İç ortam hava kalitesi, bulunduğunuz ortamda soluduğunuz havanın ne kadar “iyi” ya da “kötü” olduğunu gösterebilmesi adına tanımlanmış bir ölçüttür. İç ortam hava kalitesinin “kötü” olarak sınıflandırılması durumlarında, ortamda bulunan kişilerde fizyolojik, psikolojik rahatsızlıklara yol açtığı gibi üretkenlik kayıplarına neden olduğu bilimsel araştırmalar tarafından ispatlanmıştır.
![](https://static.wixstatic.com/media/aa683c_987602530ec84356b7beaa7fe998cc0a~mv2.jpg/v1/fill/w_562,h_603,al_c,q_80,enc_auto/aa683c_987602530ec84356b7beaa7fe998cc0a~mv2.jpg)
Bulunduğumuz ortamın (ofis, salon vb.) hava kalitesi belirleyen 2 ana parametreler vardır. Kimyasal ve Fiziksel parametrelerin, ortamda bulunan kişinin konforu açısından ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekmektedir. Peki nedir bu fiziksel ve kimyasal parametreler?
Fiziksel Parametreler
İç Ortam hava kalitesini etkileyen en önemli fiziksel parametreler nem ve sıcaklıktır. Nem ve sıcaklık insanlar tarafından hoş olarak algılanırsa, iç ortam hava kalitesi rahat demektir. Modern evlerde bu, yaşam alanının havalandırılması ve büyük binalarda HVAC sistemleri olarak bilinen havalandırma sistemleri ile sağlanır. Ne yazık ki klima, sıklıkla nemi ve onun iç ortam hava kalitesi ile konfor seviyesi üzerindeki etkisini göz ardı eder. Bu da genellikle ciddi sağlık sonuçları doğurur. İç ortam hava nemi de insanların sağlığında önemli bir rol oynar. Sonuçta, enerji tasarruflu ve daha sıkı bina cepheleri, besleme ve egzoz havası yoluyla nem kontrolü yoksa kuru iç ortam havası anlamına gelir.
![](https://static.wixstatic.com/media/aa683c_b536bb332eaa457a9d0e1da018a78d5e~mv2.jpg/v1/fill/w_282,h_178,al_c,q_80,enc_auto/aa683c_b536bb332eaa457a9d0e1da018a78d5e~mv2.jpg)
Bu durumunda burun mukoza zarları üzerinde olumsuz bir etkisi vardır ve enfeksiyon riski artar. Çok fazla nem, yoğuşmaya, bina malzemesi veya mobilya üzerinde olumsuz etkileri olabilecek spor veya küf oluşumuna yol açabilir.
Kimyasal Parametreler
İç ortam hava kalitesini etkileyen binlerce kimyasal olduğu bilinmektedir. En önemli kimyasal havanın büyük kısmını oluşturan azot, oksijen ve argondan sonra gelen karbondioksittir. Ancak karbondioksitten bizi daha çok etkileyen ve havada var olduğu bilinen kimyasallar, yanma gazları (kükürtoksitler, Karbonmonoksit, azotoksitler), uçucu organik bileşikler, Tarımsal İlaçlar (pestisitler), temizlik malzemeleri (asitler parfümler)’dir. Teknolojinin ilerlemesi ve çarpık kentleşme nedeniyle hava kalitesinin bozulması nedeniyle iç ortam hava kalitesi ne yazık ki aynı oranda hatta daha fazla bir şekilde bozulmaktadır.
Odanızın Havası Nasıl Olmalı?
Yapılan bir çok araştırma sonucunda iç ortam hava kalitesi fiziksel koşulları net bir şekilde belirlenmiştir. Kişinin konforlu bir şekilde çalışabilmesi, dinlenebilmesi ve çeşitli aktiviteler bulunabilmesi sıcaklığın 17-23 derece santigrat, nemin %30-%50 bağıl nem aralığında olması gerekmektedir. Havanın kalitesine kimyasal açıdan baktığımızda, dış ortam havasında bulunan CO2, çevre özelliklerine göre 330 ile 500 ppm arasında değişmektedir. İç ortamda havalandırma yapılmazsa insan sayısı arttıkça, CO2 derişimi de solunuma bağlı olarak artar. Literatürde ortamdaki CO2 seviyesinin insanların karar verme süreci üzerinde oldukça etkili olduğu, çalışmada baz alınan 600 ppm değerinin 1000 ppm ve 2500 ppm’e çıkarıldığında bu sürecin oldukça belirgin bir şekilde düştüğü belirtilmektedir. Ayrıca ortamda sürekli bir şekilde yanma gazları, uçucu organik bileşikler, temizlik malzemeleri olmamalıdır. Bulunan ortam derhal havalandırılmalı, aktiviteler gerekli havalandırma yapıldıktan sonra yapılmalıdır.
![](https://static.wixstatic.com/media/aa683c_649b3198ebef4c908b1f78cba9c0aa69~mv2.png/v1/fill/w_524,h_500,al_c,q_85,enc_auto/aa683c_649b3198ebef4c908b1f78cba9c0aa69~mv2.png)
İç Ortam Hava Kalitesinde Nelere Dikkat Edilmeli?
Doğal havalandırma, yani pencere ve kapıların aralıklarından, kendiliğinden iç ortama sızan taze hava miktarı, istenen iç hava kalitesini sağlayamaz. Konutlarda ahşap pencerelerde hava infiltrasyon miktarının göreceli olarak yüksek olduğu, fakat iç hava kalitesi açısından yeterli olmadığı tespit edilmiştir. Buna karşılık, çift camlı PVC pencerelerin aralıklarının sıkı olması, hava sızıntısının engellemesi (şartlandırılmış havanın dışarı kaçması) açısından avantaj olduğu, ancak temiz hava girişi açısından yetersiz olduğu görülmüştür. Kapı ve pencerelerin tamamen açılarak iç ortam hava kalitesinin artırılması yönteminde, tamamen şartlandırılmamış dış ortam havasının iç ortama alınacağı ve bu durumun büyük enerji sarfiyatına sebep olacağı unutulmamalıdır.
![](https://static.wixstatic.com/media/aa683c_27aaf3636149448c84669a072ba14935~mv2.jpeg/v1/fill/w_900,h_600,al_c,q_85,enc_auto/aa683c_27aaf3636149448c84669a072ba14935~mv2.jpeg)
İnsan sayısının değişkenlik gösterdiği sınıf, ofis, toplantı salonları, sinema salonu, tiyatro salonu ve banka gibi ortamlarda, en az enerji harcanarak ısıl konfor şartları ve iç hava kalitesi, CO₂ ölçümüne göre çalışan, ihtiyaca dayalı havalandırma sistemleri kullanılarak sağlanabilir. Sabit taze hava oranı ile çalışan klasik havalandırma sistemleri, enerji israfına ve kaynakların boşuna harcanmasına neden olabilir.
İyi bir iç hava kalitesi oluşturmak için, ortamın gereksinimlerine en uygun havalandırma sistemi tasarlanmalıdır. Enerji verimliliği yüksek sistemler tasarlanabilmesi, CO₂ kontrollü ihtiyaca dayalı havalandırma sistemlerinin kullanılması ile mümkün olabilir. Ayrıca havalandırma sisteminde uygun filtrasyonun yani hava temizliğinin yapılması gerekir.
Comments