top of page
  • Yazarın fotoğrafıhseturkiye

Kömürün Etkileri Neler? Neden Kömür Tercih Edilmemeli? Tüm Yönleri İle Kömür..!

Kömür Bağımlılığı ve İklim Krizi: Türkiye'nin Net Sıfır Emisyon Hedefine Ulaşma Yolculuğu

Kömür, en yüksek karbon yoğunluğuna sahip olan fosil yakıttır. Ortalama yüzey sıcaklığındaki artışı Paris Anlaşması'nda hedeflenen 1,5°C ile sınırlı tutabilmek için sera gazı emisyonlarını azaltmak kritik öneme sahiptir. Türkiye'nin enerji planları, yenilenebilir enerji teknolojilerini yaygınlaştırmayı öngören iklim eylemleriyle çelişmektedir. Paris Anlaşması'nı geç de olsa onaylayan Türkiye, 2053 yılı için net sıfır emisyon hedefi belirtmiştir, ancak bu hedefleri destekleyen eylemler ve ekonominin karbonsuzlaşmasına dair net bir yol haritası henüz belirlenmemiştir.

Türkiye'nin 30 Eylül 2015 tarihli Niyet Edilen Ulusal Katkı beyanına (INDC) göre, mevcut politikaların devamı halinde toplam emisyon miktarı 2030 yılına kadar 1,175 milyon ton karbondioksit eşdeğerine (Mt CO2e) yükselecektir. Paris Anlaşması'na verilen taahhüdü yerine getirilirse bu rakam 929 milyon tonun altında kalacaktır. Diğer bir deyişle, Türkiye'nin sera gazı emisyonları 2013 yılına göre iki katına çıkacaktır.


Türkiye'nin Ulusal Katkı beyanını (NDC) her beş yılda bir güncelleme zorunluluğu vardır ve 2022 yılında yeni beyanın Birleşmiş Milletler Sekreteryası'na sunulması beklenmektedir. Türkiye'nin yeni beyanında belirleyeceği azaltım veya sınırlama hedeflerinin, belirtilen "net sıfır emisyon" hedefiyle uyumlu olması beklenmektedir.

Türkiye'nin toplam seragazı emisyonu 2020 yılında 523,9 milyon ton Mt CO2 eşdeğeri olarak gerçekleşmiştir. Enerji kaynaklı emisyonlar bu miktarın %70,2'sini oluştururken, tarım %14, endüstriyel işlemler ve ürün kullanımı %12,7 ve atık sektörü ise %3,1'lik paya sahiptir.


Türkiye'nin enerji üretiminde kömüre odaklanma stratejisi, Paris Anlaşması'nda belirlenen düşük ve yetersiz emisyon azaltım hedeflerinin bir sonucu olabilir.


Kömür Santralleri ve Hava Kirliliği: Türkiye'nin Sağlık Sorunlarına Maliyeti

Küresel hava kirliliğinin, fosil yakıtlardan kaynaklanan maliyeti günde 8 milyar ABD Doları’na ulaşmış durumda ve bu rakam dünya GSYİH’sinin yaklaşık %3,3’ünü oluşturuyor. Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerinde birçok olumsuz etkisi bulunmaktadır. Solunum yolu enfeksiyonlarına karşı savunmasızlık, alerjik solunum sistemi hastalıklarında ve Kronik Obstrüktif Akciğer hastalığında şiddetlenme, gözlerde tahriş, solunum sistemi kanserleri, solunum ve dolaşım sistemi hastalıklarının görülme sıklığında ve ölüm oranlarında artış gözlemlenmektedir. Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu (IARC), açık hava kirliliğini insanlarda kanserin önde gelen nedenleri arasında göstermektedir.


Türkiye’de kömür santralleri, hava kirliliğini önemli derecede arttıran ve günümüzdeki en önemli halk sağlığı tehditlerinden biridir. Açık hava kirliliğine maruz kalma, daha yüksek solunum ve kardiyovasküler hastalık oranları gibi bir dizi sağlık etkisiyle ilişkilendirilmektedir. Fosil yakıtlarla ilişkilendirilen hava kirliliğinin Türkiye'deki toplam tahmini maliyeti 14 ila 30 milyar ABD Doları arasında değişmektedir. Bu maliyetler, Türkiye ekonomisinin maruz kaldığı bedelleri yansıtmakta ve temelde Türkiye'de en sık görülen iki önemli kronik hastalık grubu olan solunum ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkilidir. Bu sağlık faturası, genellikle ülke ekonomisi tarafından vatandaşlar, ulusal sağlık bütçesi ve verimlilik kayıpları nedeniyle karşılanmaktadır. Bu sorunla ilişkilendirilen toplam erken ölüm sayısının 28 bin ile 58 bin arasında olduğu tahmin edilmektedir.


Kömür Santralleri ve Çevresel Etkileri: Doğal Kaynakların Kirletilmesi ve Geçim Kaynaklarının Tehdidi

Kömür yakıtlı elektrik santralleri, geçim kaynaklarını etkileyen en kirletici endüstriler arasında yer alır. Kömürlü santrallerin çevreye boşalttığı tehlikeli atıklar arasında havada asılı kalan parçacıklar, sülfür dioksit, karbon dioksit, karbon monoksit, uçucu organik bileşikler (VOC'ler), dioksinler, hidroklorik asit, kül, azot oksitler, radyoaktif maddeler ve ağır metaller bulunmaktadır.

Kömür, çıkarılmasından taşınmasına, hazırlanmasına (kırma, eleme ve yıkama yoluyla) ve yakılmasına kadar her aşamada ve bu aşamaların her birinde üretilen atığın bertarafı sırasında doğal çevre üzerinde olumsuz etkilere neden olur. Ormanları, vadileri ve dağları tahrip ederken, yeraltı ve yüzey su kaynaklarını kirletir veya kurutur.


İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


Yazı: Blog2_Post
bottom of page