İklim değişikliğinin yıllık maliyeti 38 trilyon dolar olarak hesaplanıyor. 2050'ye kadar Türkiye'nin ekonomik geliri %17 azalacakken, dünya genelindeki gelir kaybı %19 olarak öngörülüyor.
Potsdam İklim Etkileri Araştırma Enstitüsü tarafından Nature dergisinde yayınlanan yeni bir makaleye göre, CO2 emisyonlarının büyük ölçüde azaltılması durumunda bile, dünya ekonomisi 2050'ye kadar %19'luk bir gelir kaybı yaşayacak. Bu, yılda 38 trilyon dolarlık bir zarar demek. Rapor, Türkiye'nin ekonomik gelirinin %17 azalacağını gösteriyor. Bu zararlar, sıcaklık artışlarından ve yağış/sıcaklık değişimlerinden kaynaklanıyor. Ekstrem hava olayları gibi diğer faktörlerin de hesaba katılmasıyla bu rakamlar daha da yükselebilir. Eğer emisyonlar derhal azaltılmazsa, ekonomik kayıplar yüzyılın ikinci yarısında artacak ve 2100'e kadar küresel ortalamada %60'a ulaşacak. PIK bilim insanı Maximilian Kotz, "2°C sıcaklık artışını sınırlamak için emisyon azaltımı, emisyon artışlarının durdurulmadığı senaryoya göre %60 gelir kaybı yerine %20'lik bir kayba neden olabilir" diyor.
"Çalışmamız, iklim etkilerinin önemli ölçüde eşitsiz olduğunu vurguluyor: Zararları neredeyse her yerde buluyoruz, ancak tropik ülkeler zaten daha sıcak oldukları için en çok zarar görecekler. Dolayısıyla, burada daha fazla sıcaklık artışı en zararlı olacaktır. İklim değişikliğinden en az sorumlu olan ülkelerin, daha yüksek gelirli ülkelerden %60, daha yüksek emisyonlu ülkelerden ise %40 daha fazla gelir kaybı yaşayacağı tahmin ediliyor. Ayrıca, etkilerine uyum sağlamak için en az kaynağa sahip olanlar da onlardır. Karar vermek bizim elimizdedir: yenilenebilir enerji sistemine doğru yapısal değişiklikler, güvenliğimiz için gereklidir ve bize para kazandıracaktır. Şu anda izlediğimiz yolda devam etmek, felaketle sonuçlanacaktır. Gezegenin sıcaklığı, petrol, gaz ve kömür yakmayı durdurursak ancak sabitlenebilir," diyor Potsdam Enstitüsü Karmaşıklık Bilimi Araştırma Departmanı Başkanı ve çalışmanın ortak yazarı Anders Levermann.
Comentarios