Günümüzde evlerde ve işyerlerinde musluk suyuna alternatif olarak kullanılan damacana suların aslında pek de sağlıklı olmadığı, hangi koşullarda dolum yapıldığının ve içine ne tür kimyasal maddeler karıştığı bilinmemesi büyük tartışma konusudur. Ancak bazı durumlarda hem ekonomik açıdan hem de fiziksel uygunluklardan dolayı tercih etmek zorunda kalabiliyoruz. Her ne kadar artık damacanalarda BPA kullanılmadığı beyan edilse de yapılan analizler bunu göstermediğini de görebiliyoruz. Bu yazımızda mecburiyeten kullanmış olduğumuz damacana su alırken nelere dikkat etmemiz gereklilikleri hakkında görüşlerimi belirteceğim.
Damacana Suları Satın Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Suyun etiketi sağlam ve okunaklı şekilde üzerinde olmalıdır.
Etiketin üzerinde cinsi, analiz değerleri, dolum yeri olmalıdır.
Etiketinde Valilikçe verilen izin numarası olmalıdır.
Hem etikette su için hem de damacana da damacana için son kullanma tarihi bulunmalıdır.
Damacana da bulunan güvenlik bandının hasarsız olmasına dikkat edilmelidir.
Güvenlik bandının üzerinde suyun markası yazılı olmalıdır.
Satın alırken bu hususlara dikkat ettik peki satın aldıktan sonra nasıl saklanmalı sorusu geliyor ilk olarak akla doğal olarak.
Damaca Suları Nasıl Saklanmalı?
Serin, kuru ve güneş ışığından uzak olmalıdır.
Yanında herhangi bir kimyasal (Deterjan vs.) olmamalıdır.
Damacana su bittikten sonra damacana herhangi başka bir sıvı konulmamalıdır. (Şebeke suyu, kimyasal içerikli sıvılar, alkollü içecekler, mazot, benzin vb gibi)
Damaca sular açıldıktan sonra 1 hafta içerisinde tüketilmelidilir.
Damacanalar ne kadar tehlikeli ise damacana kullanırken suyu transfer etmek için kullandığımız sebiller ve su pompaları da bir o kadar tehlike yaratıyor sağlığımız için.
Damacana Su Pompası ve/veya Sebil Kullanırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Sebil kullanırken mutlaka iç aksamında metal kullanılmışsa paslanmaz malzeme kullanıp kullanılmadığı sorgulanmalıdır.
Özellikle güneş ışığına maruz kalan şeffaf ekipmanlar kullanılmamalıdır. Kullanılması durumunda sık temizlenmeli ve hatta değiştirilmelidir.
Güneş ışığı ve oksijen mikroorganizma oluşumu için çok uygun ortam yarattığından dolayı kullanılan malzemeler en az haftada 1 görsel olarak kontrol edilmelidir.
Pompalarda ağız kısmı kapalı tutulmalıdır.
Tüm bunlara dikkat etmeniz durumda yine de salık açısından %100 güvenli bölgede olamıyoruz maalesef. Çünkü bize gelene kadar içindeki suyun ve damacanın nelere maruz kaldığını bilmiyoruz. Özellikle damacana yıkanması oldukça sıkıntılı bir süreç. Mikroorganizma açısında sağlıklı olması demek kimyasal açısından sağlıksız olması demek. Umarım dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki gibi çeşme sularımız içebilir olur da bu durumdan kurtulabiliriz.
Kaynak: Halk Salığı ve Genel Müdürlüğü - Çevre Sağlığı Dairesi Başkanlığı Broşürü
Comments